Ana canlının döllenme olmaksızın yeni bireyler oluşturmasına eşeysiz üreme denir.

Eşeysiz Üremenin Özellikler

1. En belirgin özelliği tek atanın varlığıdır. Cinsiyet yoktur.

2. Üreme organları görev almaz, gamet oluşumu ve döllenme yoktur.

3. Temeli mitoz bölünmeye dayanır.

4. Oluşan yeni canlılar bütün özellikleri ile birbirlerine ve ata canlıya benzerler.

5. Kalıtsal çeşitlilik sağlamaz (Mutasyon olmadığı sürece)

6. Eşeysiz üremenin evrime katkısı yoktur.

7. Hızlı üreme şeklidir.

8. Eşeysiz üreme ile kazanılan özellikler değişmeden nesillere aktarılır. Bu nedenle de eşeysiz üreyen canlıların değişen ortam koşullarına uyum yapma şansı oldukça azdır.

9. Bazı canlılarda hem eşeyli hem de eşeysiz yolla üreme görülür. Hurma, çilek vb. bitkiler eşeyli üreme yoluyla tohum oluştursa da bu bitkilerin tarımsal üretimi genellikle eşeysiz yollarla yapılır.

Eşeysiz üreme altıya ayrılır:

1. Bölünerek Üreme

– Bölünerek üreme, prokaryot canlılarda ve ökaryotik tek hücrelilerde görülür.

– Bölünerek üreme en hızlı üreme tipidir.

– Örnekleri; amip, öglena, paramesyum…

! Tek hücreli protistlerde, sitoplazma bölünmesi canlının yapısına göre farklılık gösterir.

Amip her yöne bölünür.

Öglena boyuna bölünür.

Paramesyum enine bölünür.

2. Tomurcuklanma ile Üreme

– Ana canlının vücudunda oluşan bir ya da daha fazla çıkıntının gelişmesi sonucu yeni bireylerin oluşmasına tomurcuklanma denir.

– Oluşan tomurcuklar, ana canlı üzerinde kalarak koloni oluşturabileceği gibi ana
canlıdan ayrılarak bağımsız olarak da yaşamını devam ettirebilir.

– Oluşan tomurcuklar başlangıçta ana canlıdan çok küçüktür. Ancak ana canlı ile yavruların kalıtsal özellikleri aynıdır. Tomurcuklanma, büyüklük farkının fazla olması ve koloni oluşturabilme yeteneği yönüyle bölünerek üremeden ayrılır.

– Örnekleri: bira mayası, hidra, denizanası, mercanlardır.

3. Sporla Üreme

Sporla üreme; bazı mantar çeşitlerinde, tek hücreli canlılarda ve çiçeksiz bitkilerin hepsinde görülür. Bitki içerisinde mevcut olan spor adı verilen bir madde döllenme olmadan da yeni bir canlıyı yaratma özelliğine sahiptir. Bu çoğalma sporların bölünmesiyle de tamamlanır. Sporla üreme en açık bir şekilde eğrelti otlarında görülür.

NOT: Çiçeksiz bitkilerde sporlar mayoz bölünme ile üretildiği için kalıtsal çeşitlilik görülür. Haploit canlılarda sporlar mitoz ile oluştuğundan kalıtsal çeşitlilik görülmez.

4. Vejetatif Üreme

– Yüksek yapılı bitkilerde görülen eşeysiz üreme şekli olup temeli mitoza ve yenilenmeye dayanır.

– Vejetatif üreme, ana bitkiden ayrılan doku parçasının gelişmesi ile meydana gelir.

– Vejetatif yolla oluşan canlılar, ana bitki ve birbirleriyle aynı genetik yapıdadır.

– Vejetatif üreme, ticari olarak tarımsal üretimde büyük avantajlar sağlar. Bu yöntemle daha kısa sürede ve çevreye uyumlu, istenilen özellikte, bol ve kaliteli ürün veren bitkiler üretilir.

Vejetatif Üremenin Tarımda Kullanılmasının Nedenleri:

  • Üretilen bitkinin kalıtsal özelliklerini korur.
  • Tohumla üretimi zor olan bitkileri üretebilir.
  • Bitkilerin üretim hızı artar.
  • Tohum oluşturamayan bitkileri üretmeye yardımcı olur.
  • Nesli tükenmekte olan bitkiler üretilebilir.

Üremede kullanılan bitki parçasının türüne göre 4’e ayrılır:

1. Çelikle üreme: Kök, gövde ya da yapraktan alınan bir bitki parçasının ana bitkiden ayrılarak uygun koşullarda başka bir yerde köklendirilmesi sonucu yeni bir bitkinin gelişmesidir. Örnekleri; Afrika menekşesi, muz, üzüm…

2. Yumru gövde ile üreme: Gövde yumruları ile üreme bir çok bitkide gözlenmektedir. Bunların en güzel örneği patateste gözlemlenir. Patates gibi bitkiler yumru şeklinde toprak altı gövdelerinden üretilir. Bu bitkiler yumru gövdenin göz bulunan bölgeleri dikilerek çoğaltılır.

3. Soğanla üreme: Soğan, zambak ve lale gibi bitkilerde görülür. Gövdenin en alt ucundan gelişmeye başlayan rizomlar, yer altında uzamaya devam eder ve uygun ortam koşullarında yeni bir bitkiyi oluşturur.

4. Sürünücü gövde ile üreme: Bu üremeye en belirgin örnek çilek bitkisidir. Sürünücü gövde ile çoğalan bu bitkilerde, ana bitkiden oluşan bazı yapılar görev alır. Gövde görevini üstlenen bu yapılar toprak üstünde veya toprak altında sürünerek yeni bir bitkiyi oluşturur.

Vejetatif üremenin 2 tekniği vardır:

  1. Doku kültürü: Doku kültüründe bir bitkinin hücre, doku veya organ gibi kısımları kullanılır. Steril şartlarda ve uygun yapay besin ortamında yeni doku, bitki ya da bitkisel ürünler elde edilir.
  2. Aşılama: Çelikle üremenin farklı bir şeklidir. Bir bitkiden alınan sürgünün (aşı) başka bir bitkinin gövdesine (anaç) eklenmesi tekniğidir. Aşılama yakın türler ya da aynı türe ait bireyler arasında yapılır. Bu sayede üstün veya istenilen özelliklerin bir bitkide birleştirilmesi sağlanır.

5. Rejenerasyon ile Üreme

– Bazı canlılar kopan vücut parçalarının eksik kısımlarını tamamlayarak yeni canlılara dönüşür. Bu şekilde gerçekleşen eşeysiz üreme çeşidine rejenerasyonla üreme adı verilir.

– Rejenerasyon; bazı canlılarda doku düzeyinde bazı canlılarda organ düzeyinde, bazı canlılarda ise vücut düzeyinde gerçekleşir. Doku ve organ düzeyli rejenerasyonlar üreme değildir. Kuşlar ve memelilerde rejenerasyon çoğunlukla doku düzeyinde; yengeç, semender ve kertenkele gibi bazı hayvanlarda organ düzeyinde gerçekleşir. !!! Canlıların gelişmişlik düzeyi ile yenilenme yeteneği ters orantılıdır.

– Rejenerasyonla üreme sırasında, mitoz bölünme, büyüme ve farklılaşma görülür.

6. Partenogenez

– Partenogenez bal arısı gibi bazı canlılarda yumurta hücresinin yani dişi gametin döllenme gerçekleşmeden gelişip yeni bir birey oluşturmasıdır.

– Partenogenez oluşumuna göre 2’ye ayrılır: Doğal partenogenez ve deneysel partenogenez. 

– Bal arılarında, eşek arılarında, karıncalarda, bazı çekirge ve kelebeklerde, yaprak bitlerinde ve su pirelerinde görülür.

– Partenogenezde döllenmiş yumurtadan mutlaka dişi birey meydana gelir. Dişi bireyin vücut hücreleri 2n kromozomlu, erkek bireyin ise n kromozomludur.

– Dişi, yumurtalarını mayoz bölünme ile; erkek, spermlerini mitoz bölünme ile oluşturur.

Bal Arılarında Partenogenez

– Bir bal arısı kovanında kraliçe arı, işçi arılar ve erkek arılar bulunur.

– Döllenmiş yumurtadan gelişen kraliçe ve işçi arılar dişidir.

– Polenle beslenen dişi larvalar işçi arı, arı sütüyle beslenenler kraliçe arı olur.

– Kraliçe arı 2n kromozomlu olup üretkendir, mayoz bölünmeyle n kromozomlu yumurtaları üretir. Kovandaki en iri, en gösterişli arı, kraliçe arıdır.

– İşçi arılar 2n kromozomludur ancak üreme yetenekleri körelmiş, kısır bireylerdir. Küçük vücutlu olan bu arılar, balın üretimi, larvaların beslenmesi ve kovanın bakımından sorumludur.

– Erkek arılar döllenmemiş yumurtanın gelişmesiyle yani partenogenez ile oluşur. Bunlar sperm üretiminden sorumlu, n kromozomlu bireylerdir. Spermlerini mitoz bölünmeyle üretirler.

– Erkek arılarda her karakter için yalnız bir gen bulunur. Homolog kromozom bulunmaz çünkü haploittirler.

– Tüm erkek arıların kalıtsal bilgisi aynı değildir. Çünkü erkek arılar mayoz bölünme ile oluşan yumurtanın döllenmeden gelişmesi ile oluşur.

Deneysel Partenogenez

– Normal olarak partenogenetik gelişime uğramayan türlerin yumurtaları sıcaklık, pH ve ortamdaki suyun tuzluluk dereceleri değiştirilerek ya da yumurta kimyasal ve mekanik uyarıcılarla uyarılarak döllenmeden, yapay olarak geliştirilebilir. Bu olaya deneysel partenogenez denir. Örneğin kurbağa yumurtasına toplu iğne ucuyla dokunulduğunda yumurta döllenmiş gibi uyarılır ve kromozomlarını eşleyerek bölünmeye başlar.